Günümüzün sağlık sistemi, ne yazık ki, hastalıklarının ve hastalıklarının birçok göstergesine yara bandı olarak tehlikeli reçeteli ilaçlara bağımlı ve hasta kalmaya devam eden bir nesil yetiştiriyor gibi görünüyor. Birçok araştırma bu yara bantlarının bağışıklık sistemini, biyo-enerjetik alanı ve insan vücudunun kritik pH dengesini zayıflattığını ortaya koymuştur.

Sağlıklı Olmak

Yaşadığınız hayatın uzun ömürlülüğünü ve kalitesini sonsuza dek belirleyecektir. Ancak ne yazık ki günümüzde çoğu insanın kafası karışıktır ya da birçok farklı sağlıksız alışkanlığa ve diyete bilerek yönlendirilmektedir ve hatta muhteşem şifalı bedenin doğal iyileştirici güçleri ve sağlığın 4 temel direğini korumak için yapılması gerekenler konusunda kandırılabilmektedir. Sağlığımız ve refahımız için son derece önemli olan sağlığın 1. ayağı, dış biyo-enerjik alanımız veya auramızdır.

Bu enerji alanı, dış güçlere veya istilacılara karşı doğal bir savunma olarak dünyayı çevreleyen biyo-enerji alanına çok benzer. Bilgisayar çağı dijital bilgisayarların, aletlerin, cep telefonlarının, iphone'ların ve dijital oyuncakların birçok çeşidinin bombardımanı ile hızla ilerlerken, araştırmalar manyetik dış güvenlik auramızın zayıflamaya devam ettiğini ve böylece yabancı bileşenlerin sürekli olarak vücudumuza saldırmasına ve nüfuz etmesine izin verdiğini ileri sürmektedir.

Doğal Savunma

Sürekli olarak sağlıklı olmaya devam edebilmek için, sağlığımızın 4 temel direğini korumak amacıyla bu doğal dış savunmayı güçlendirmenin ve korumanın yollarını bulmalıyız. Sağlığın 2. ayağı, bağışıklık sistemimiz olarak adlandırılan doğal iç savunmamızdır. Bağışıklık sistemi, vücudu birçok hastalıktan ve vücudumuza giren ve sürekli sağlıklı olma arayışımızda sağlığımızı ve refahımızı ciddi şekilde etkileyebilecek yabancı istilacılardan doğal olarak korumak için yaratılmıştır.

Bağışıklık sistemimiz ve tıbbi bakım sistemimiz gibi görünen hasta bakım sistemi ile ilgili harika bir ironi de, kabul görmüş hasta bakım terapisi yöntemlerinin aslında doğal bağışıklık sistemimize herhangi bir fayda sağlamaktan çok zarar vermesidir.

Bağışıklık Sistemi

Bağışıklık sistemimiz çok sayıda aşamadan ve koruyucu savunma ajanlarından oluşur. Bu ajanlardan bazıları T hücreleri, B hücreleri, Katil hücreler, TH1 hücreleri, TH2 hücreleri, Sitotoksik T hücreleri ve ayrıca Baskılayıcı T hücreleridir. Bunların hepsi doğal olarak sağlığın 4 sütununu geliştirerek vücudun sağlık ve esenlik içinde kalmasını sağlamak için yapılmıştır. Sağlık ve sıhhatin 3. ayağı vücudumuzun pH dengesidir.

Sağlıklı olmak basitçe, vücudunuzun pH dengesinin, tüm hasta veya hastalıklı vücutların yaşadığı bilinen 7'nin altındaki bir pH dengesi seviyesinde olmak yerine, 7.356'dan daha yüksek bir alkali seviyesinde olduğu anlamına gelir. Vücudunuzun pH denge seviyesi ne kadar düşükse, o kadar asidiktir ve vücudun hastalıklı olma olasılığı o kadar yüksektir. Vücudumuzun pH dengesinin doğal durumu 7.356 aralığında alkali olmasıdır.

Doğumdan itibaren pH denge aralığımız alkalidir. Ancak her gün tükettiğimiz işlenmiş ve aşırı pişmiş gıdalar ve tükettiğimiz yüksek asitli içecekler gibi kirli bir çevreye doğru ilerledikçe vücudumuzun pH dengesi yavaş yavaş asitli bir duruma ve nihai hastalığa doğru geriler. Sağlıklı olma yolunda Sağlığın 4. ayağı yaşam tarzımızdır.

Ne yapmalıyım?

Tercihen günlük, ancak her zaman kuvvetli olmayan düzenli bir egzersiz sistemine sahip olmamız gerekecektir. Stres, toksinler, kanserojenler ve bağışıklık sistemimizi tehlikeye atabilecek diğer ilaç veya bileşiklerden kaynaklanan kirlilik tüketimimizi azaltmamız gerekecektir. Sağlıklı yaşamın yukarıdaki 4 ayağı, vücudun ideal sağlığını ve esenliğini korumada her zaman hayati öneme sahip olmuştur. W

Bedenimizi dışarıdan içeriye doğru korumanın doğal ve olumlu yöntemlerini keşfetmeliyiz. Hepimiz sürekli kullandığımız sayısız bilgisayarın başında otururken, muhteşem biyo-enerjetik alanımız ya da auramız sürekli bombardıman altında kalıyor. Sadece vücudumuzun pH dengesindeki dengesizliği durdurmak için mükemmel gıdaları tüketmekle kalmamalı, aynı zamanda sağlığın 4 temel direğini koruyarak sağlıklı olma arayışımızda her türlü kanserojen maddenin kullanımını kısıtlayarak veya ortadan kaldırarak bağışıklık sistemimizi korumaya olan korkunç ihtiyacı da bilmeliyiz.